03 Kasım 2024

GAZZE’NİN KELİMELERİ

(İsrail’in Gazze’de anlamını değiştirdiği kelimeler üzerine alfabetik olmayan bir sözlük denemesi)

UN: Yıllardan beri İsrail’in haklarını korumak için kurulmuş gibi duran, kifayetsizliğiyle ezilen ülkeleri öfkelendiren ancak İsrail edepsizliği karşısında onun bile hakkını savunmanın bize düştüğü uluslararası organizasyon.

UNRWA: Pek bir işlevi yokmuş gibi görünen ama İsrail hedefe koyup faaliyetlerini imkânsız hale getirince aslında Gazze’de epey yük kaldırdığı anlaşılan UN organizasyonu.

Holokost: Yahudilerin geçmişte mağduru, İsrail’in şimdide zalimi olduğu; bir halkı yok etmek için uygulanmış ve yeniden uygulanmakta olan soykırım yöntemi.

Kendini Savunma Hakkı: Sürekli, yoldan çıkmış bir şekilde etrafına saldıran İsrail’in bu çirkef eylemleri yaparken sahip olduğunu iddia ettiği hak.

Yerleşim: İsrail’in, Filistin topraklarını işgal ederken kullandığı ahlaksız yöntem.

Yerleşimci: Bir Filistinlinin evine, toprağına yıllardan beri çirkef biçimde el koyan siyonistlerin arsızlıklarını örten sıfat.

Kınama: Birçok dünya ülkesinin BM toplantılarında hiçbir yaptırımı olmadığı halde veto ettiği, en hafif eleştiri biçimi. Aynı zamanda İsrail’in, yaptığı akıl almaz zulümlere rağmen; insanlar, ülkeler tarafından hala desteklenip desteklenmediğini anlamak için ileri sürdüğü şantaj kartı.

Yer Değiştirme: (Sürgün etme fiili için ne kadar da nazik bir tabir değil mi?) İsrail’in Gazzelileri, burada değil de şurada öldürmek için kendi kendine oynadığı çirkin, acımasız, şerefsiz oyun.

Güvenli Bölge: Yer değiştirmeler sırasında İsrail’in saldırmayacağını, oraya gidenlerin güvende olacağını iddia ederek toplanma sağlamak ve katliam yapmak için söylediği yalan. 

Okul: İsrail hepsini yıktığı için çadırlarda drone gürültüleri ve ölüm tehdidi altında gönüllü öğretmenler tarafından çocukları hayata bağlayabilmek için kurulmaya çalışılan eğitim yeri.

Mezun: Gazze’deki okulların, hiçbir seviyesinden bir yıldır veremediği okul bitirme durumu.

Çocuk Felci: Çocukları bizzat öldürmek isteyen İsrail’in aşı kampanyasını kabul ettiği, korkunç hayat şartları nedeniyle ortaya çıkan ve yayılan bulaşıcı bir hastalık.

Aşı: İsrail’in; küvözlerde, sokaklarda, sığındıkları BM binalarında, mülteci kamplarında, camilerde, kiliselerde, sokaklarda, yardım sıralarında her gün onlarca çocuğu öldürürken, kudurgunluğuna, nedeni anlaşılamayan üç günlük ara vermesine sebep olan yaygın bir hastalık önleme uygulaması.

Karpuz: İsrail’in sadece insanları, hayvanları değil doğayı da düşman bellediğinin kanıtı, direnişin sembolü haline gelen bir meyve.

Zeytin: Gazzeliler yiyemesin, üretemesin diye İsrail’in Filistin’i yok ederken yüzlercesini katlettiği barışın sembolü, kadim bir ağaç.

Zahter: İsrail’in Filistinlilerin temel baharatlarından olduğu için toplanmasını yasakladığı, bulunmasını zorlaştırdığı, Filistin’le özdeşleşmiş bir çeşit dağ kekiği.

Meyve: Bütün çocukların yemeyi çok sevdiği, Gazze’dekilerin bir yıldır bulamadığı yiyecek. Dedesinin “ruhunun ruhu” Rim’in ya da İsrail’den kaçmaya çalıştıkları arabada yardım beklerken İsrailli katiller tarafından katledilen Hind Recep’in inci beyazı küçük dişlerinin iz bırakamayacağı elma da bir meyve.

Ekmek (KHubz): İsrail’in yıktığı Gazze’de, üretimi yapılamayan, yardım kuruluşları tarafından dağıtılmaya çalışılırken sıradaki insanlara ateş açılması nedeniyle kana bulanan temel gıda maddesi.

Açlık: Hz. Ömer’in halifeliği döneminde, yaşlı bir kadının torunlarına taş kaynattığını görüp kendisini sorgulamasına sebep olan, Gazze’de küçücük çocuklar bir lokma ekmek için gözyaşı dökerken, metrelerce yürümek zorunda kalırken, saatlerce sıra beklerken İslam ülkelerinin çözüm üretmediği bir yokluk hali.

Ambulans: Trafikteki geçiş önceliğine benzer şekilde İsrail’in bombalamalarında hedef önceliği olan, saldırılardan yaralı kurtulanların hastane yolunda İsrail ordusu tarafından içinde öldürüldüğü araç.

Hastane: Gönüllü birkaç doktorun çeşit çeşit dram ve imkânsızlık içinde, bazılarının kendi yakınlarını ölü ve yaralılar arasında bulduğu halde sağlık hizmeti vermeye çalıştığı, İsrail nezdinde hiçbir dokunulmazlığı olmayan sağlık kuruluşu.

Küvöz: Bir nedenle erken doğmuş bebeklere hastane ortamında anne karnı güvenliğini sunması için tasarlanan ancak İsrail’in enerjisini kestiği, konumlandırıldıkları hastaneleri bombaladığı için mezar olan tıbbi alet.   

Şok: Gazzelilerin normal hayata dönemedikleri için atlatamadıkları, hayat tarzı olarak bir yıldır içinde bulundukları duygu durumu.

Ölüm: Gazzelilerin bir kurtuluş olarak Allah’tan diledikleri dünya hayatının son bulması hali.

Boykot: Gazze’nin hatırına yapılabilecek en hafif, en küçük kişisel eylemken birçok insanın dikkate almaya, hatırlamaya dahi üşendiği tavır.

Ticaret: İsrail’le yapılmasına bir türlü engel olunamayan aşağı yukarı bütün İslam ülkelerinin dünya imtihanı.

Cesaret: İslam ümmetinin uzun yıllardır ara ara bulup hemen kaybettiği, Filistinlilerin ve Gazzelilerin sadece İslam ülkelerine değil, dünya halklarına hatırlattığı duygu.

Filistin Kefiyesi: Bütün dünyada direnişin, onurun, cesaretin deseni, rengi, sembolü, bayrağı.

https://www.hertaraf.com/koseyazisi-esra-duru-gazze-nin-kelimeleri-4360 

Esra Özer Duru, Ankara, 2.11.2024 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Taze Taze Hikâyeler

BEKLEME ODASI

Mart ayı ortalarıydı. Hava, okullardaki mevsim tablolarında her zaman bahara dahil edilmesine rağmen, yıllardır rolüne direnen bu aya yakışı...

Yeni Yazılardan Haberdar Olun

Kaçırmayın!