Yıllardır doğayla iç içe, kenarda köşede kalmış, yapılaşmanın az olduğu bir semtte yaşıyoruz. Son zamanlarda bir şeyler değişti ve etrafımızdaki arsalar hızla inşaat alanlarına dönüştü. Önce de semtimizin tabii “bitki örtüsü” olan düğün salonları vardı ama mevsimsel bir gürültü olduğu için tahammül ediyorduk. Şimdi patlayan inşaat furyası, sakinliğimizin ve mahremiyetimizin sonu oldu. Sıcaklar bastırıp kapı, cam açma zorunluluğu artınca kulak tırmalama aşamasından huzur kaçırma raddesine hızla tırmanıveren gürültü akla şu soruyu getirdi. Şehrin sahibi kimdir? Mesela çok erken saatte başlayan inşaat faaliyetlerine, neredeyse her akşam arapsaçına dönen düğün gürültüsüne karşı şehrin sakinlerinin haklarını korumak için devreye kim girer?
Şehir kime emanet? Şehr-emini
Şehrin sahibi deyince insanın aklına bir şehri yöneten,
sakinlerinin haklarını gerektiğinde başka bazı “sakin”lere karşı koruyan,
altyapı hizmetlerini sunan, bakımını yapan… kısacası şehri emanetine alan kişi,
eski adıyla “şehremini” yeni adıyla belediye başkanı geliyor.
Yaşadığımız yerle ilgili bir aksaklık gördüğümüzde ilk muhatabımız belediye
oluyor. Belediyelerin yanında il özel idareleri, kaymakamlıklar ve bakanlıklar
da şehirlerin yönetiminde yetki sahibi. Bizim şehirlerimizde; birinin yaptığını
iki gün sonra öbürünün bozduğu enerji, kaynak israfına yol açan ve yaşayanların
psikolojilerini altüst eden bir yapboz durumu söz konusu maalesef. Bugün
elektrik hattı döşemek için açılan yollara aylarca süren çabalarla asfalt
dökülüyor, aynı yollar hafta geçmeden mesela yeni bir inşaata doğalgaz hattı
çekmek için kazılıyor. O bölgede yaşayanlar yeniden toza, çamura mahkûm oluyor.
Bu yapboza kafayı takmadan yaşamak büyük maharet istiyor.
Gürültü bahsindeki araştırma karşımıza, 30 Kasım 2022’de
yayınlanarak yürürlüğe giren detaylı ve yepyeni Çevresel Gürültü ve Kontrol
Yönetmeliğini[1]
çıkarıyor. Yönetmeliğin ana yöneticisi ve denetçisi Çevre, Şehircilik ve İklim
Değişikliği Bakanlığı. Onun yanında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kültür
Bakanlığı, büyükşehir, il, ilçe belediyeleri ile il özel idareleri de
sorumluluk sahibi. Mesela stratejik gürültü eylem planları hazırlamak
maksadıyla şehirdeki gürültüye dair veri toplamak için sabit ve gezici ses
ölçüm istasyonlarının kurulması gerekiyor. Bu istasyonlardan alınan bilgiler,
eşgüdüm ve koordinasyonla bakanlık nezdinde işlenip gürültü eylem planları
hazırlanıyor.
“Sessiz alan”lar nerede?
Burada karşımıza “sessiz alan” diye bir kavram
çıkıyor. Bu kavram, “kırsal alanda trafik, endüstri veya rekreasyon
faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü gürültü rahatsızlığına maruz kalmayacak
şekilde ayrılan alanı, şehirleşmiş alanda ise belirlenmiş bir çevresel gürültü
gösterge değerinin üzerinde etkilenmenin olmadığı alanı” tanımlıyor. İyi
düşünülmüş bir kavram aslında. Çünkü şehir hayatının geldiği noktada,
insanların böyle alanlara duyduğu ihtiyaç gittikçe artıyor. Gürültü eylem
planları, çevresel gürültünün eve etkilerinin yönetilmesi için elde
edilen verilerle çıkarılan fiziksel haritaların yani stratejik gürültü
haritalarının sunduğu veriler ışığında oluşturuluyor. En önemli hedef de
sessiz alanların korunması ve gürültü azaltım tedbirlerinin alınması.
Yönetmelik, açık alanlarda, tatil beldelerinde müzik
yayınının, inşaat faaliyetlerinin saat sınırlarını, havai fişek kullanımında,
düğünlerde ya da müzik yayınlarında kimden izin alınacağını tek tek yazıyor. Bunları
okuyunca insan, yerel otoriteler mesela “sessiz alan”ların muhafazasıyla ilgili
duyarlılık gösterip tedbir alıyor mu, izin saatleri hakkında yeteri kadar bilgi
sahibi mi merak ediyor.
Aslında genel olarak detaylı düşünülmüş kanun metinlerimiz,
yönetmeliklerimiz var. Ancak konu belli ki insanda bitiyor. Konulan kuralları
sorumlular uygulamıyor, denetlemiyor, onlara uymuyorsa buna hangi yasal metin
yön verebilir? Komşunuzun hakkını gözetmiyorsanız, kurallara uymakta titizlik
göstermiyorsanız, cezalar yeterli olmadığı için cezayı ödemek, kurala uymaktan
daha ucuza geliyorsa, sık sık değişen mevzuatlara, istisnai uygulamalara,
rahatsız ettiğiniz insanların nezaketine güveniyorsanız size hangi mevzuat
engel olabilir?[2]
Esra Özer Duru, Ankara, 15 Ağustos 2023.