Çevre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çevre etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Ağustos 2023

ŞEHRİN SAHİBİ KİM?

Yıllardır doğayla iç içe, kenarda köşede kalmış, yapılaşmanın az olduğu bir semtte yaşıyoruz. Son zamanlarda bir şeyler değişti ve etrafımızdaki arsalar hızla inşaat alanlarına dönüştü. Önce de semtimizin tabii “bitki örtüsü” olan düğün salonları vardı ama mevsimsel bir gürültü olduğu için tahammül ediyorduk. Şimdi patlayan inşaat furyası, sakinliğimizin ve mahremiyetimizin sonu oldu. Sıcaklar bastırıp kapı, cam açma zorunluluğu artınca kulak tırmalama aşamasından huzur kaçırma raddesine hızla tırmanıveren gürültü akla şu soruyu getirdi. Şehrin sahibi kimdir? Mesela çok erken saatte başlayan inşaat faaliyetlerine, neredeyse her akşam arapsaçına dönen düğün gürültüsüne karşı şehrin sakinlerinin haklarını korumak için devreye kim girer?

Şehir kime emanet? Şehr-emini

Şehrin sahibi deyince insanın aklına bir şehri yöneten, sakinlerinin haklarını gerektiğinde başka bazı “sakin”lere karşı koruyan, altyapı hizmetlerini sunan, bakımını yapan… kısacası şehri emanetine alan kişi, eski adıyla “şehremini” yeni adıyla belediye başkanı geliyor. Yaşadığımız yerle ilgili bir aksaklık gördüğümüzde ilk muhatabımız belediye oluyor. Belediyelerin yanında il özel idareleri, kaymakamlıklar ve bakanlıklar da şehirlerin yönetiminde yetki sahibi. Bizim şehirlerimizde; birinin yaptığını iki gün sonra öbürünün bozduğu enerji, kaynak israfına yol açan ve yaşayanların psikolojilerini altüst eden bir yapboz durumu söz konusu maalesef. Bugün elektrik hattı döşemek için açılan yollara aylarca süren çabalarla asfalt dökülüyor, aynı yollar hafta geçmeden mesela yeni bir inşaata doğalgaz hattı çekmek için kazılıyor. O bölgede yaşayanlar yeniden toza, çamura mahkûm oluyor. Bu yapboza kafayı takmadan yaşamak büyük maharet istiyor. 

Gürültü bahsindeki araştırma karşımıza, 30 Kasım 2022’de yayınlanarak yürürlüğe giren detaylı ve yepyeni Çevresel Gürültü ve Kontrol Yönetmeliğini[1] çıkarıyor. Yönetmeliğin ana yöneticisi ve denetçisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı. Onun yanında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Kültür Bakanlığı, büyükşehir, il, ilçe belediyeleri ile il özel idareleri de sorumluluk sahibi. Mesela stratejik gürültü eylem planları hazırlamak maksadıyla şehirdeki gürültüye dair veri toplamak için sabit ve gezici ses ölçüm istasyonlarının kurulması gerekiyor. Bu istasyonlardan alınan bilgiler, eşgüdüm ve koordinasyonla bakanlık nezdinde işlenip gürültü eylem planları hazırlanıyor.

“Sessiz alan”lar nerede?

Burada karşımıza “sessiz alan” diye bir kavram çıkıyor. Bu kavram, “kırsal alanda trafik, endüstri veya rekreasyon faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü gürültü rahatsızlığına maruz kalmayacak şekilde ayrılan alanı, şehirleşmiş alanda ise belirlenmiş bir çevresel gürültü gösterge değerinin üzerinde etkilenmenin olmadığı alanı” tanımlıyor. İyi düşünülmüş bir kavram aslında. Çünkü şehir hayatının geldiği noktada, insanların böyle alanlara duyduğu ihtiyaç gittikçe artıyor. Gürültü eylem planları, çevresel gürültünün eve etkilerinin yönetilmesi için elde edilen verilerle çıkarılan fiziksel haritaların yani stratejik gürültü haritalarının sunduğu veriler ışığında oluşturuluyor. En önemli hedef de sessiz alanların korunması ve gürültü azaltım tedbirlerinin alınması.

Yönetmelik, açık alanlarda, tatil beldelerinde müzik yayınının, inşaat faaliyetlerinin saat sınırlarını, havai fişek kullanımında, düğünlerde ya da müzik yayınlarında kimden izin alınacağını tek tek yazıyor. Bunları okuyunca insan, yerel otoriteler mesela “sessiz alan”ların muhafazasıyla ilgili duyarlılık gösterip tedbir alıyor mu, izin saatleri hakkında yeteri kadar bilgi sahibi mi merak ediyor.

Aslında genel olarak detaylı düşünülmüş kanun metinlerimiz, yönetmeliklerimiz var. Ancak konu belli ki insanda bitiyor. Konulan kuralları sorumlular uygulamıyor, denetlemiyor, onlara uymuyorsa buna hangi yasal metin yön verebilir? Komşunuzun hakkını gözetmiyorsanız, kurallara uymakta titizlik göstermiyorsanız, cezalar yeterli olmadığı için cezayı ödemek, kurala uymaktan daha ucuza geliyorsa, sık sık değişen mevzuatlara, istisnai uygulamalara, rahatsız ettiğiniz insanların nezaketine güveniyorsanız size hangi mevzuat engel olabilir?[2]

Esra Özer Duru, Ankara, 15 Ağustos 2023.

Taze Taze Hikâyeler

BEKLEME ODASI

Mart ayı ortalarıydı. Hava, okullardaki mevsim tablolarında her zaman bahara dahil edilmesine rağmen, yıllardır rolüne direnen bu aya yakışı...

Yeni Yazılardan Haberdar Olun

Kaçırmayın!